HAKKIMIZDA

YAYINLAR

YAZARLAR

HABERLER

İLETİŞİM

 
 
 

NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW

NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW
“NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW”
Yazar /Author: Özkan Eroğlu

1920’de İzmir’de doğan Nail Payza, resim çalışmalarına Âbidin Elderoğlu ve Arif Kaptan ile başlamıştır. Amerika ve Kanada’da yaşayan Payza, 1974’de Türkiye’ye dönmüştür. 1983-1986 yılları arasında birçok çalışması İngiltere’de sergilenmiştir. 1985’de Mürşide İçmeli ve Hayati Misman ile baskı resim çalışmalarına başlamıştır. 1988’de baskı resim sanatçısı olarak Türk Sanat Kurumu tarafından onurlandırılmıştır. 1996’da yaşamını kaybedene dek Ankara’da yaşamıştır.
Born 1920 in İzmir, Nail Payza started to paint with Âbidin Elderoğlu and Arif Kaptan. Payza, who lived in U.S.A and Canada, returned to Turkey in 1974. Many of his works was shown in England during 1983-1986. He started to do print paintings alongside with Mürşide İçmeli and Hayati Misman. He was awarded by Türk Sanat Kurumu in 1985 as print painting artist. He lived in Ankara until he passed away in 1996.

Kitap ile ilgili Eroğlu şunları dile getiriyor:
“Yıl 2011’di sanırım, Galeri Selvin’de bana bir kaç yağlıboya çalışması gösterilen Nail Payza’ya, bugünlerde bu kitap metnini yazıyoruz. Aradan tam yedi yıl geçtikten sonra bir yapıt koruma deposunda duran 200’e yakın çalışmasına görmede bulunduk ve bu kitabı hazırlamak için hare-kete geçtik. İlginç bir kimlik olan Payza, çok sayıda ağaç baskı da yapmış ve bu ağaç baskı re-simlerde önemli yaratıcı özellikler ortaya koymuş. Nail Payza’nın deneye açık bir yapısı bu-lunmakla, bir tür sanat bilimine yakın duran rasyonel bir algıyla hareket ettiğini, resim yapmanın onda bir çocuk sevinci oluşturduğunu da anladık; çalışmalarına bakıp, görmelerde bulundukça. Aşağıda Nail Payza’nın yağlıboya ve ağaç baskı resimlerine bir görmede bulunup, onda her daim değişen kompozisyon yapılarındaki gizleri ortaya koymak adına bir giriş metninin ardından, yıl-lara ve durumlarına göre sıraladığımız çalışmalarına, sistemli ve daha yakından bir görmede bu-lunacağız”.
Eroğlu says about the book:
“Today we are preparing this book for Nail Payza of whom I have seen a few oil paintings in 2011 at the Gallery Selvin. After seven years we took a closer examination to approximately 200 works which are stored in an art depot and we took action to prepare this book. Payza, a very interesting individual, has also made a lot of woodcut works and shown important creative aspects in these woodcut pictures. While we have examined his works, we understood that Nail Payza was very open to experimentation and that he was acting with a rational perception closer to some kind of art science. After an introductory passage which will serve as a presentation for the ever changing compositional secrets and an examination for his oil painting and woodcut works, we will also take a closer and systematical look at his works organized by year and status”.
Türkçe-İngilizce, 23x19 cm, 128 sayfa, ISBN 978-605-2158-02-9, 150 TL (KDV’den muaftır)




ÇAĞDAŞ HEYKEL

ÇAĞDAŞ HEYKEL

Yazar: Özkan Eroğlu-Ayşegül Altunok
Dünyada yüzyıllar boyunca kendi başına bir sanat olmayı başaran heykel, 19. yüzyıldan itibaren resim sanatının gerisine düşmüş, 20. yüzyılın ikinci yarısına dek açıkçası resim sanatının gene gerisinde ve ressamların bir etkinliği olarak kalmıştır. Bu, şu anlama gelir: Heykel sanatı adına söz konusu gerileyiş üzüntü verir gibi dururken, ressamlara bağlı gelişmesi, ressamların üç boyutlu düşünme yeteneklerini masaya yatırdığı, adeta kendilerini buna zorladıkları anlamına da ulaştığı için çok sevindirici bir gelişmedir (Bugün de her ressam üç boyutlu düşünme yapısını geliştirmek için heykel yapmalıdır). Resim sanatına ve ressamlara olan heykel sanatının bağımlılığı, İkinci Dünya Savaşı sonrası çözümlemeye uğrayarak, özerk bir alan olmaya devam etmiş, bu kez de özellikle 1960’ların bil-hassa kavramsallık içeren bir çok alternatif eğilim ve tavrında, bu kez de üç boyutluluk genel dili içerisine girmiştir. Hatta Almanca’da her türlü üç boyutlu kavrayışa neden olan sanata “plastik” demeleri boşuna değildir. Malerei und Plastik ikilisi, sıkça Almanca görsel sanatlar literatüründe kullanılır ve bu ikili kullanıştan kasıt; resmin dışındaki hemen her türlü uygulamanın “plastik” başlığı altında değerlendirilmek istenmesinden başka bir şey değildir. Dolayısıyla “plastik” olanın sınırları oldukça geniştir. Bence de son derece haklı bir kullanıştır bu. Bu görüşe paralel bir kırılma 1968’te yaşanır Helio Oittica aracılığıyla ve heykelin heykeltıraş tarafınca form algısı olmaktan çıkarak malzeme algı-sına dönüştüğü konusunun altı çizilir. Rodin, Claudel, vb heykeltıraşlarla birlikte, sanat tarihinde o bildiğimiz heykeltıraşlık alanı 20. yüzyılın özellikle ilk yarısında başka ikinci yarısında başka bir kimliğe bürünmüştür. İlk elli yılda mesele gene heykeldir, daha sonra heykel diye bir algıdan ziyade üç boyutlu algı süreci devreye girmiş ve az önce de vurguladığım bir “plastik” yapı gözetilir olmuştur. Bu kitapta biz de gelenekçi davranarak heykel demeyi seçsek de, heykel vurgusunun geçtiği yere sizler “üç boyutlu” veya “plastik” vurgusunu koyarak da okumada bulunabilirsiniz diye düşünüyoruz.
Türkçe, 19,5x13,5 cm, 88 sayfa, ISBN 978-605-2158-14-2, 100 TL (KDV’den muaftır)




SANATI SANAT YAPAN

SANATI SANAT YAPAN
Yazar: Özkan Eroğlu

Bu kitabın kaleme alınmasındaki en temel neden, yüzyıllardır “kaba biriktirme” dediğimiz olayı gerçekleştiren sanatta ileri toplumların, özellikle son 100-150 yıldır da bu kaba biriktirmeyi nasıl bir sanat borsasına dönüştürdüğüne dair bir düşüncenin gerisinde nelerin yattığını vurgulamak.
Sanat ortamı ve buna bağlı bir borsanın oluşabilmesinin temel ve önemli koşulları var, ancak en kapsamlı ve etkili koşulun sanat ile kuramsal boyutun kurduğu sağlam ilişki olduğunu söylemek mümkün. Bir sanatçı veya yapıt üzerine kuramsal yönden yoğunlaşma ve onları zengin kılacak kuramsal eylemlere girişme ve bu eylemlerin yapılmak için yapılmaması meselesinin incelikle ele alınması, vb konular çok değerli. Yapıt ve başyapıt ayrımının tarih üzerinde belirleyiciliğini, söz konusu kuramsal irdelemelerin yaptığını söylemek bile olası. Kısaca şu yapıttır, bu başyapıttır, o sanatçıdır, diğeri değildir demek için, meselenin arka plan sağlamlığının ele alınması şart!
O nedenle bu kitapta, 2019’da fiyatlarıyla ilk 10’nu oluşturan sanat yapıtları üzerinden kuramsal bir irdeleme ve bu kuramsal irdeleme ile de bazı temel ölçüt ve parametreler üzerine açıklamalarda bulunuluyor ve Türkiye’ye bir örnek teşkil etmesi umut ediliyor.

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 48 sayfa, ISBN 978-605-2158-13-5, 80 TL (KDV’den muaftır)




KAVRAMSAL SANAT

KAVRAMSAL SANAT
Yazar: Özkan Eroğlu Kavramsal sanatla ilgili dünyadaki atılımların geçmişi, ortalama altmış yıla dayanmakta. Batıda yaygınlık gösterdiği ülkelerde bile 1960’lardan bu yana tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamış bir alan. Bu alan hemen bütün sanat ile alternatif sanat, hatta toplumsal ve bireysel, siyaset ve politika hareketlerini bünyesinde barındırıyor, dolayısıyla her yönden oldukça karışık bir görünüm ortaya koyuyor. Marcel Duchamp sonrası sanata karşı, bir karşı sanat atağı olarak Kavramsal sanat yapmak/yapabilmek..! Bu kitapla, söz konusu mesele başta olmak üzere ve başka meselelerin de iyice anlaşılmasına yardımcı olmak için bir giriş metni sunuluyor. Kavramsal sanat konusunun görsel olan ve olmayana dönüklüğüne dair tartışmalar bugün dünyada halen süregelmekte, en başından beri meselenin düşünceye/kavrama dayandığını savunanların, söz konusu tartışmaya belirgin bir katkı sunduklarının da ucu halen açık görünmektedir. Sanat dünyasını sanat ve karşı sanat bağlamlı ikiye bölen bakış açısının formel olana karşı tutumuyla etki alanı en geniş olanı Kavramsal sanat. Ancak Kavramsal sanat konusunu tartışmaya açmak, başta görsel sanatların başat alanı; resim, sonra plastik sanatlar ve de tüm görsel sanatların her bir boyutunu çözüme kavuşturmakla direkt ilgili. Çünkü Kavramsal sanat ilk gününden itibaren kendini görsel sanatlar kapsamında görmekte. Yıllarca hüküm sürmüş bir sanat algısına karşı bambaşka bir sanat yaptığınızı ileri sürecekseniz, karşı olduğunuz sanatı tüm açılımları kapsamında kuram ve uygulamasıyla iyi bilecek, ona sıkı şekilde hâkim olacaksınız ki, ileri sürdüğünüzle doğru ve sağlıklı bir şeyler elde edebilin. 150-200 yıllık resim sanatı geçmişi olan, plastik sanatların sorunlarını çözememiş Türkiye’nin dünyadaki Kavramsal sanat tartışmalarına katılamaması, anlamakta güçlük çekmesi gayet normal. Gerçekçi bakış bu..! Zaten ülkemizde Kavramsal sanat adı altında sunulanların büyük bir çoğunluğu ilk başlarda özenti ile başlamış ve sonrasında ciddi şekilde etki altına girmiş, bugünlerde de sanatta ileri ülkelerde uygulanmış işlere genellikle oldukça benzer, özetle yapılmış şeylerden güçlü etkiler almış, bir tekrar sanatı şeklinde karşımıza gelmektedir. Bu kitap, Kavramsal sanat meselesine dönük Türkiye’nin gerçekçi bir yaklaşım içinde olması gerektiğine dikkat çekmek, meselenin varoluş nedenlerini açıklamaya çalışmak ve özellikle gelecek kuşakların bu yönde kendilerini konumlandırırken eleştirel ve öz eleştirel olmaları için bazı bilgi ve açıklamalarda bulunmaya çalışmaktadır. Türkçe, 16x11 cm, 80 sayfa, ISBN 978-605-2158-12-8, 80 TL (KDV’den muaftır)



BÜTÜNSEL SANAT ALGISI VE BUGÜN SANAT

BÜTÜNSEL SANAT ALGISI VE BUGÜN SANAT


Yazar: Özkan Eroğlu

Bu kitap, görsel sanatlar meselesinin “plastik filozofi” açısından dünyada geldiği son hali ortaya koyması ve yazarın tüm çalışmalarını özgün bir sonuca bağlaması açısından büyük bir önem taşıyor.
Türkiye’de sanat düşüncesi üretimi ve eleştirisi yapmak için uğraş veren Eroğlu, görsel sanatlar üzerine ulaştığı en bütünsel düşün ve eleştiri noktalarının neler olduğunu ele alıyor; çok değerli çözüm noktaları ortaya koyuyor. İki temel bölümden oluşan bu kitap, evrensel anlamda ağırlıklı olarak dünyadaki sanatın durumuna eleştiri ve öneri boyutlarıyla eğiliyor, ancak Türkiye’deki hale de yeri geldikçe net tespitlerde bulunmaktan geri durmuyor.
Bu kitap, evrensel olan üzerinden yürüyor ve yazarın son yıllarda oluşturmak için büyük çaba sarf ettiği sanat kuramı çemberinin hem büyük bir parçası, hem de düşünsel ve eleştirel çözümlerinin vardığı bir sonucun da en net hali.
Bugün tüm görsel sanat dallarının aldığı farklı şekli görmezden gelmemek gerekiyor. Bir bütünsel oluş uğrunda, her görsel sanat dalının kendi içinde tarihteki boyutundan oldukça farklı bir noktaya ulaştığını artık görüp, kabul etmek, ona göre konum almak kaçınılmaz ve bu kitap, söz konusu kabulü ve konumu alarak net şekilde öncü olma sorumluluğunu da üstleniyor.
Hemen her alanda kendini tekrar eden ve dolayısıyla yaratıcı olandan uzaklaşan insan, sonucunda bu durumundan kaynaklı tekrara dönmüş olgu ve olayların başrol oyuncusu. Bu durum göstermektedir ki bugün dünyada sanat, net şekilde tinsellikten uzaklaşmış ve içi boşalmış olmanın büyük acılarını çekiyor. Bu iç boşalmasının sanat düşünsel anlamda sıklıkla nedenlerini hem dünya, hem de ülkemizdeki sanat boyutları açısından ele alıp, masaya yatıran yazar, bu kitapta çözüme odaklanıyor, çözüme dair net açıklamasını kitabın birinci bölünde yapıyor. Sanatta ve sanatı yakından bağlayan konularda tarihte yapılan temel doğru ve yanlışların neler olduğuna da kitabın ikinci bölümünde işaret ederek, benzer doğruların gerçekleşmesi halinde başarı, benzer yanlışların tekrar etmesi durumunda da başarısızlığın kaçınılmaz olduğuna okurlarının iyice odaklanmasını, bu odaklanmaya okurun kendi düşüncelerini de katarak yaratıcı sanatı görebilmenin yolunu iyice açmasını arzuluyor ve ele aldığı bu kitabın en son amacının da bu olduğuna her fırsatta işaret ediyor...

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 120 sayfa, ISBN 978-605-2158-11-1, 90 TL (KDV’den muaftır)




FUTBOLUN KÜLTÜR KODLARI

FUTBOLUN KÜLTÜR KODLARI
Yazar: Müslüm Gülhan

Bu kitabın oluşmasındaki koşulları şu şekilde sıralıyor yazar:
Benim hayatımda, futbol ile ilgili sürecimi tetikleyen iki unsur vardır.
Birincisi: Annemin beni futboldan uzak tutmaya çalışarak eğitim hayatıma devam ettirme hırsıydı.
İkincisi: Johan Cryuff’un kendimi bilinçli olarak futbolun içinde bulma sürecimde bir ‘rol model’ olarak karşıma çıkmasıydı.
Annem ile Cryuff çelişkisi içinden çıkılmaz bir farklı kültür kodları olarak görünse de aksine, bana ait düşüncelerin asıl birleştirici unsurları olmuşlardı.
Tuncelili annem ile Amsterdamlı Cruyff birbirlerini hiçbir şekilde tanımamalarına rağmen benim üzerimden bir rekabet ortamının baş aktörleri olmuşlardı.
Annemi talebindeki haklılık payı beni futboldan uzaklaştırmaya yetmedi, ama benim futbol içindeki bilgi ve kuşku talebimin artması için eğitim almama sebep oldu.
Bu doğru bir talepti.

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 160 sayfa, ISBN 978-605-2158-10-4 90 TL (KDV’den muaftır)




SANAT ÖĞRETİR Mİ..?

SANAT ÖĞRETİR Mİ..?
Sanat felsefecisi Özkan Eroğlu kitabıyla ilgili şunları dile getiriyor: Sanat, “sanatçı” ve “sanat yapıtı” olgularının aracılığıyla kendini var eden bir şey. Bu var olanın taşıdıklarını anlamak isteyen bir de “izleyici” olgusu bulunmakta. Sanatı, izleyene taşıyacak olan yegâne şey ise, sanatçı eliyle ortaya konan sanat yapıtı. Sanat yapıtlarına kilitlenen izleyici, bu kitlenme sayesinde topyekûn bir sanat algısı ve eidetik yapıya da sahipse, sanatın öğrettiğini fark etmekte, derinleştikçe bunu daha iyi anlamakta ve en nihayetinde de “sanat öğretir” deme noktasına gelmekte. İşte bu nokta üzerine olan meramımı anlatmak istiyorum bu kitapla.

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 72 sayfa, ISBN 978-605-2158-09-8, 90 TL (KDV’den muaftır)




TÜRKİYE'DE RESİM SANATI (İKİNCİ BASKI)

TÜRKİYE'DE RESİM SANATI (İKİNCİ BASKI)
“TÜRKİYE’DE RESİM SANATI” (İKİNCİ BASKI) Yazar: Özkan Eroğlu “Yaratıcı sanat yapıtı farklı kavram, köken ve strüktürlere dayalı elemanlardan oluşur. Tıpkı Türkiye gibi...” Bu kitap, Türkiye coğrafyasındaki resim sanatını yorum ve eleştiri süzgecinden geçirerek, varılabilecek en net sanat tarihsel özü ortaya koymakta. Resim sanatının ilk örneklerinden günümüze kadarki serüveni, anlaşılır ve gerçekçi bir şekilde vurgulanmakta. Söz konusu resim sanatı gelişimini “Batılılaşma Öncesi” ve “Batılılaşma Sonrası” şeklinde iki ana hat üzerinden ele almakta. Bu ele alışın ardından da öneriler, “Değerlendirme” ve “Sonsöz” bölümlerinde dile getirilmektedir. Bu kitap ile yazarın “Türkiye’de Sanatın Durumu”, “Resim Sanatımızda Kim Sanatçı?” ve “Bir Müze Eleştirisi” kitapları net bir bütün; bir dörtleme oluşturmaktadır. Türkçe, 19,5x13,5 cm, 160 sayfa, ISBN 978-605-2158-08-1, 180 TL



TÜRKİYE’DE SANATIN DURUMU

TÜRKİYE’DE SANATIN DURUMU
Yazar: Özkan Eroğlu

Ülkemizde sanat konusunda herkes bir şey söylüyor, bir şey yapıyor, bunların en “gerçek”ine ulaşabilmek ise kişinin yalnız kendi elinde. Bunun için kişinin zihnini ve gözünü geliştirmesi şart. Öncelikle olabildiğince çok yapıt biriktiren bir auraya sahip olmalı. Sanat tarihini iyi bilmesi ve kendince bir yoruma götürmesi de çok değerli. Kişinin elinin altında güvendiği bir sanat tarihi metni doğal olarak bulunmalı, fakat kişi, bu metin üzerinden kendi sanat tarihi birikimini net şekilde oluşturabilmelidir.
Bu kitap ile yazarın “Türkiye’de Resim Sanatı”, “Resim Sanatımızda Kim Sanatçı?” ve “Bir Müze Eleştirisi” kitapları net bir bütün oluşturmakta; bir dörtleme oluşturmaktadır.


Türkçe, 19,5x13,5 cm, 312 sayfa, ISBN 978-605-2158-07-4, 70 gr Enzo kağıt, 230 TL




RESMİ MÜZEDE GÖRMEK

RESMİ MÜZEDE GÖRMEK


Yazar: Özkan Eroğlu

“Resmi Müzede Görmek” isimli bu kitap, bir üçlemenin oluşması için planlandı ve “Bir Resme Nasıl Bakmalıyız?” ile “Resmi Anlamak” kitaplarımıza bir kardeş kitap olarak, birebir gezip gördüğümüz, görsel sanatlarla ilgili insanlar için olmazsa olmaz yedi ülkedeki on müze koleksiyonuna odaklandı.
Bu kılavuz - kitapta yer alan on büyük müze ve galeriyi hazmederek hakkıyla gezip dolaşan biri, mutlak bu gezip dolaşmadan sıkı bir sonuç elde edecek, kısaca görsel eğitimini tamamlamış olacaktır diye düşünüyoruz.

Türkçe, 20x12 cm, 168 sayfa, ISBN 978-605-2158-06-7, 70 gr Enzo kağıt, 120 TL





[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12]

 
 
Copyright © 2013 tekhneyayinlari.com - Sitenin yayın hakları TEKHNE YAYINLARI'NA aittir. Kaynak göstermek şartı ile alıntı yapılabilir.