HAKKIMIZDA

YAYINLAR

YAZARLAR

HABERLER

İLETİŞİM

 
 
 

MICHELANGELO- Varış Noktası

MICHELANGELO- Varış Noktası
Yazar: Özkan Eroğlu
Michelangelo’nun bir varış noktası olmasına vesile; çıkış noktası olan Giotto’yu “Giotto-Plastik Filozofisi” isimli kitabımızda bir seçki eşliğinde ve analojik yöntemle ele almıştık. Böylece Giotto’nun başını çektiği zincirin nasıl oluşmaya başladığını, oluşanın kısa yaşamına rağmen Masaccio tarafından nasıl kıvamlı bir hale getirildiği de “Masaccio- Plastik Olgunlaşma” isimli kitabımızda ele alınmıştır.
Ortaçağ sonrasında Giotto bir A Noktası olmuş ve bir kapı açmış, böylece bir girişe, sonrasında Masaccio ise tam bir gelişmeye neden olmuş, meselenin sonuç kısmını da bu kitapta ele alacağımız bir varış noktası olarak Michelangelo meydana getirmiştir. Burada oluşan zincirin temel özelliği, zinciri oluşturan ve arada Ghiberti, Donatello, Brunelleschi, Alberti gibi sanatçıların da devreye girerek bir diyalektiğin oluşmasına neden olmalarıdır. Giotto’nun oluşturmaya başladığı bir zinciri Michelangelo tamamlamış ve bizce sanatın tarihinde ender görülen çok önemli ve nadide bir hat böylece oluşmuştur. Bu hattı tam olarak sindiren bir kişinin klasik, modern, postmodern, vb sanat oluşumlarındaki zihinselliği ve ruhsallığı anlayamaması için hiçbir sebep yoktur.

Türkçe, 21x15 cm, 120 sayfa, ISBN 978-605-2158-19-7, 120 TL (KDV’den muaftır)




MASACCIO- Plastik Olgunlaşma

MASACCIO- Plastik Olgunlaşma

Yazar: Özkan Eroğlu
Görsel sanatların özünü teşkil eden üç dalın; başta resim, sonrasında heykel ve mimariyle oldukça yakın ilişkisi bulunan bir üçlemenin ilk ayağı “Giotto-Plastik Filozofisi” kitabımızdan sonra, şimdi de ikinci ayağı “Masaccio-Plastik Olgunlaşma” isimli kitabımızı okurlarımıza sunuyoruz.
Bu kitapta, Masaccio’nun kısa yaşamına (1401-1428) rağmen hem oldukça verimli üretiminin bir kataloğunu verirken, hem de kimi yapıtlarının günümüze değin uzanan etkilerine işaret ediyoruz.


Türkçe, 21x15 cm, 88 sayfa, ISBN 978-605-21581-7-3, 120 TL (KDV’den muaftır)




“GIOTTO- Plastik Filozofisi”  (MATBAA BASKISI TÜKENMİŞTİR. GOOGLEBOOKS'TAN OKUYABİLİRSİNİZ)

“GIOTTO- Plastik Filozofisi” (MATBAA BASKISI TÜKENMİŞTİR. GOOGLEBOOKS'TAN OKUYABİLİRSİNİZ)
Yazar: Özkan Eroğlu
Görsel sanatların özünü teşkil eden üç dalın, başta resim, sonrasında heykel ve mimariyle oldukça yakın ilişkisi bulunan bir üçlemenin ilk ayağı; devrimci bir değer ve sanatın tarihinde “A Noktası” olmuş bir sanatçıyı; Giotto’yu ve onun Assisi, Padova ve Floransa’da bulunan abidevi yapıtlarını, yanı sıra koleksiyonlara dağılmış bazı çalışmalarını da gözlemleyerek, bu gözlemin oluşturduğu ışık altında gerçekleşen tüm sanat algısını analojik bir yöntem eşliğinde değerlendiren bu kitabı okurlarımıza sunuyoruz.


Türkçe, 21x15 cm, 136 sayfa, ISBN 978-605-2158-18-0, 120 TL (KDV’den muaftır)




KANDINSKY: SANATTA TİNSELLİK ÜZERİNE (2. Baskı)

KANDINSKY: SANATTA TİNSELLİK ÜZERİNE (2. Baskı)
“KANDINSKY: SANATTA TİNSELLİK ÜZERİNE” (2. Baskı)
Yazar: Özkan Eroğlu

Kandinsky’nin Almanca olarak; on yılı kapsayan bir sürede, adeta bir günlük tutar rahatlığında kaleme aldığı “Über das Geistige in der Kunst”, yani “Sanatta Tinsellik Üzerine” isimli kitap, dilimize birkaç defa, farklı isimlerle çevrildi. Bu çeviri metinler bizi mutlu etmediği için, kitabımızda yer alan yorumsal okuma çalışmasına öncellikle kendimiz, sonrasında da okurlarımız için yönelmeyi bir içsel ihtiyaç olarak duyduk.
20. yüzyıla Worringer’in “Abstraktion und Einfühlung”, yani “Soyutlama ve Duyumsama”sı ile birlikte önemli bir güç katan Kandinsky’nin söz konusu kuramsal çalışması, sanatın bir içsel ihtiyaca bağlı olduğunu ve bu noktada da tinsel olanın büyük bir değeri bulunduğuna işaret etmekte. Worringer’in çok değerli metninden sonra, Kandinsky’nin de bu değerli metnine el atıp, bir okuma çalışması yaptığımız için, Moritz Geiger’den söyleyecek olursak, büyük bir “mutluluk” duyuyoruz.
Kandinsky’nin bu metni; dıştan, plastik görme dediğimiz, dolayısıyla plastik filozofiye ve bir plastik sözlüğe dayanan derinlikli meseleyi, en yetkin şekilde çözüme kavuşturmuş bir gözün, içsel olana ilgi duyabileceğini ortaya koymakla kalmaz ve böyle bir ortaya koyuştan sonra da içten dışa yönelen bir kuram önerir.
Bugün halen geçerli olan Kandinsky’nin sözünü ettiğimiz önerileri, bu zamanlardan düşünülecek olursa, 1911-1912’den pek fazla bir farkı olmaksızın geçerliliğini, dahası tazeliğini korumaktadır.

19,5x13,5 cm, 104 sayfa, ISBN 978-605-83026-8-6, 120 TL (KDV’den muaftır)




“TİN”İ ARAYAN DÜNYA

“TİN”İ ARAYAN DÜNYA
“TİN”İ ARAYAN DÜNYA
Yazar: Özkan Eroğlu

Dünyanın bir virüsle mücadelede çaresiz kaldığı şu günlerde, bugünü dünün hazırladığını ve bu durumun da geleceği belirlediğini unutmamak gerekiyor. Her şey aşama aşama gerçekleşiyor anlayacağınız. Ölümcül yedi yanlışın- günahın- tarihte katmerli hale getirilerek gerçekleştirildiği bir dünyada doğanın insanoğlundan aldığı bir tür öç; bugünlerde boğuşulan virüs-Corona, bize kalırsa doğanın gene de insaflı olduğunu ortaya koyuyor.
Ve yazar Özkan Eroğlu ekliyor: “Sanatı bir lüks ve aşırı bir alan olarak görüp, herkes için gerekli olduğuna inanmayan yaygın görüşün- bilhassa ileri görünümlü geri kalmış toplumlarda- yanıldığını, dahası yanlışa düştüğünü ve bu kitaba konu olan yanlışlar yaptığını ve sürekli tekrarladığını görüyoruz. Oysa bu durumun tersi uygulanabilseydi, sanatın ne denli güçlü bir kapsayıcı, dolayısıyla öğretici olduğu anlaşılacak, insanlık çok daha az yanlış ve hata yapacak ve daha az günah işleyecekti”.



Türkçe, 19,5x13,5 cm, 48 sayfa, ISBN 978-605-2158-16-6, 80 TL (KDV’den muaftır)




NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW

NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW
“NAİL PAYZA- BÜTÜNCÜL BAKIŞ / HOLISTIC VIEW”
Yazar /Author: Özkan Eroğlu

1920’de İzmir’de doğan Nail Payza, resim çalışmalarına Âbidin Elderoğlu ve Arif Kaptan ile başlamıştır. Amerika ve Kanada’da yaşayan Payza, 1974’de Türkiye’ye dönmüştür. 1983-1986 yılları arasında birçok çalışması İngiltere’de sergilenmiştir. 1985’de Mürşide İçmeli ve Hayati Misman ile baskı resim çalışmalarına başlamıştır. 1988’de baskı resim sanatçısı olarak Türk Sanat Kurumu tarafından onurlandırılmıştır. 1996’da yaşamını kaybedene dek Ankara’da yaşamıştır.
Born 1920 in İzmir, Nail Payza started to paint with Âbidin Elderoğlu and Arif Kaptan. Payza, who lived in U.S.A and Canada, returned to Turkey in 1974. Many of his works was shown in England during 1983-1986. He started to do print paintings alongside with Mürşide İçmeli and Hayati Misman. He was awarded by Türk Sanat Kurumu in 1985 as print painting artist. He lived in Ankara until he passed away in 1996.

Kitap ile ilgili Eroğlu şunları dile getiriyor:
“Yıl 2011’di sanırım, Galeri Selvin’de bana bir kaç yağlıboya çalışması gösterilen Nail Payza’ya, bugünlerde bu kitap metnini yazıyoruz. Aradan tam yedi yıl geçtikten sonra bir yapıt koruma deposunda duran 200’e yakın çalışmasına görmede bulunduk ve bu kitabı hazırlamak için hare-kete geçtik. İlginç bir kimlik olan Payza, çok sayıda ağaç baskı da yapmış ve bu ağaç baskı re-simlerde önemli yaratıcı özellikler ortaya koymuş. Nail Payza’nın deneye açık bir yapısı bu-lunmakla, bir tür sanat bilimine yakın duran rasyonel bir algıyla hareket ettiğini, resim yapmanın onda bir çocuk sevinci oluşturduğunu da anladık; çalışmalarına bakıp, görmelerde bulundukça. Aşağıda Nail Payza’nın yağlıboya ve ağaç baskı resimlerine bir görmede bulunup, onda her daim değişen kompozisyon yapılarındaki gizleri ortaya koymak adına bir giriş metninin ardından, yıl-lara ve durumlarına göre sıraladığımız çalışmalarına, sistemli ve daha yakından bir görmede bu-lunacağız”.
Eroğlu says about the book:
“Today we are preparing this book for Nail Payza of whom I have seen a few oil paintings in 2011 at the Gallery Selvin. After seven years we took a closer examination to approximately 200 works which are stored in an art depot and we took action to prepare this book. Payza, a very interesting individual, has also made a lot of woodcut works and shown important creative aspects in these woodcut pictures. While we have examined his works, we understood that Nail Payza was very open to experimentation and that he was acting with a rational perception closer to some kind of art science. After an introductory passage which will serve as a presentation for the ever changing compositional secrets and an examination for his oil painting and woodcut works, we will also take a closer and systematical look at his works organized by year and status”.
Türkçe-İngilizce, 23x19 cm, 128 sayfa, ISBN 978-605-2158-02-9, 150 TL (KDV’den muaftır)




ÇAĞDAŞ HEYKEL

ÇAĞDAŞ HEYKEL

Yazar: Özkan Eroğlu-Ayşegül Altunok
Dünyada yüzyıllar boyunca kendi başına bir sanat olmayı başaran heykel, 19. yüzyıldan itibaren resim sanatının gerisine düşmüş, 20. yüzyılın ikinci yarısına dek açıkçası resim sanatının gene gerisinde ve ressamların bir etkinliği olarak kalmıştır. Bu, şu anlama gelir: Heykel sanatı adına söz konusu gerileyiş üzüntü verir gibi dururken, ressamlara bağlı gelişmesi, ressamların üç boyutlu düşünme yeteneklerini masaya yatırdığı, adeta kendilerini buna zorladıkları anlamına da ulaştığı için çok sevindirici bir gelişmedir (Bugün de her ressam üç boyutlu düşünme yapısını geliştirmek için heykel yapmalıdır). Resim sanatına ve ressamlara olan heykel sanatının bağımlılığı, İkinci Dünya Savaşı sonrası çözümlemeye uğrayarak, özerk bir alan olmaya devam etmiş, bu kez de özellikle 1960’ların bil-hassa kavramsallık içeren bir çok alternatif eğilim ve tavrında, bu kez de üç boyutluluk genel dili içerisine girmiştir. Hatta Almanca’da her türlü üç boyutlu kavrayışa neden olan sanata “plastik” demeleri boşuna değildir. Malerei und Plastik ikilisi, sıkça Almanca görsel sanatlar literatüründe kullanılır ve bu ikili kullanıştan kasıt; resmin dışındaki hemen her türlü uygulamanın “plastik” başlığı altında değerlendirilmek istenmesinden başka bir şey değildir. Dolayısıyla “plastik” olanın sınırları oldukça geniştir. Bence de son derece haklı bir kullanıştır bu. Bu görüşe paralel bir kırılma 1968’te yaşanır Helio Oittica aracılığıyla ve heykelin heykeltıraş tarafınca form algısı olmaktan çıkarak malzeme algı-sına dönüştüğü konusunun altı çizilir. Rodin, Claudel, vb heykeltıraşlarla birlikte, sanat tarihinde o bildiğimiz heykeltıraşlık alanı 20. yüzyılın özellikle ilk yarısında başka ikinci yarısında başka bir kimliğe bürünmüştür. İlk elli yılda mesele gene heykeldir, daha sonra heykel diye bir algıdan ziyade üç boyutlu algı süreci devreye girmiş ve az önce de vurguladığım bir “plastik” yapı gözetilir olmuştur. Bu kitapta biz de gelenekçi davranarak heykel demeyi seçsek de, heykel vurgusunun geçtiği yere sizler “üç boyutlu” veya “plastik” vurgusunu koyarak da okumada bulunabilirsiniz diye düşünüyoruz.
Türkçe, 19,5x13,5 cm, 88 sayfa, ISBN 978-605-2158-14-2, 100 TL (KDV’den muaftır)




SANATI SANAT YAPAN

SANATI SANAT YAPAN
Yazar: Özkan Eroğlu

Bu kitabın kaleme alınmasındaki en temel neden, yüzyıllardır “kaba biriktirme” dediğimiz olayı gerçekleştiren sanatta ileri toplumların, özellikle son 100-150 yıldır da bu kaba biriktirmeyi nasıl bir sanat borsasına dönüştürdüğüne dair bir düşüncenin gerisinde nelerin yattığını vurgulamak.
Sanat ortamı ve buna bağlı bir borsanın oluşabilmesinin temel ve önemli koşulları var, ancak en kapsamlı ve etkili koşulun sanat ile kuramsal boyutun kurduğu sağlam ilişki olduğunu söylemek mümkün. Bir sanatçı veya yapıt üzerine kuramsal yönden yoğunlaşma ve onları zengin kılacak kuramsal eylemlere girişme ve bu eylemlerin yapılmak için yapılmaması meselesinin incelikle ele alınması, vb konular çok değerli. Yapıt ve başyapıt ayrımının tarih üzerinde belirleyiciliğini, söz konusu kuramsal irdelemelerin yaptığını söylemek bile olası. Kısaca şu yapıttır, bu başyapıttır, o sanatçıdır, diğeri değildir demek için, meselenin arka plan sağlamlığının ele alınması şart!
O nedenle bu kitapta, 2019’da fiyatlarıyla ilk 10’nu oluşturan sanat yapıtları üzerinden kuramsal bir irdeleme ve bu kuramsal irdeleme ile de bazı temel ölçüt ve parametreler üzerine açıklamalarda bulunuluyor ve Türkiye’ye bir örnek teşkil etmesi umut ediliyor.

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 48 sayfa, ISBN 978-605-2158-13-5, 80 TL (KDV’den muaftır)




KAVRAMSAL SANAT

KAVRAMSAL SANAT
Yazar: Özkan Eroğlu Kavramsal sanatla ilgili dünyadaki atılımların geçmişi, ortalama altmış yıla dayanmakta. Batıda yaygınlık gösterdiği ülkelerde bile 1960’lardan bu yana tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamış bir alan. Bu alan hemen bütün sanat ile alternatif sanat, hatta toplumsal ve bireysel, siyaset ve politika hareketlerini bünyesinde barındırıyor, dolayısıyla her yönden oldukça karışık bir görünüm ortaya koyuyor. Marcel Duchamp sonrası sanata karşı, bir karşı sanat atağı olarak Kavramsal sanat yapmak/yapabilmek..! Bu kitapla, söz konusu mesele başta olmak üzere ve başka meselelerin de iyice anlaşılmasına yardımcı olmak için bir giriş metni sunuluyor. Kavramsal sanat konusunun görsel olan ve olmayana dönüklüğüne dair tartışmalar bugün dünyada halen süregelmekte, en başından beri meselenin düşünceye/kavrama dayandığını savunanların, söz konusu tartışmaya belirgin bir katkı sunduklarının da ucu halen açık görünmektedir. Sanat dünyasını sanat ve karşı sanat bağlamlı ikiye bölen bakış açısının formel olana karşı tutumuyla etki alanı en geniş olanı Kavramsal sanat. Ancak Kavramsal sanat konusunu tartışmaya açmak, başta görsel sanatların başat alanı; resim, sonra plastik sanatlar ve de tüm görsel sanatların her bir boyutunu çözüme kavuşturmakla direkt ilgili. Çünkü Kavramsal sanat ilk gününden itibaren kendini görsel sanatlar kapsamında görmekte. Yıllarca hüküm sürmüş bir sanat algısına karşı bambaşka bir sanat yaptığınızı ileri sürecekseniz, karşı olduğunuz sanatı tüm açılımları kapsamında kuram ve uygulamasıyla iyi bilecek, ona sıkı şekilde hâkim olacaksınız ki, ileri sürdüğünüzle doğru ve sağlıklı bir şeyler elde edebilin. 150-200 yıllık resim sanatı geçmişi olan, plastik sanatların sorunlarını çözememiş Türkiye’nin dünyadaki Kavramsal sanat tartışmalarına katılamaması, anlamakta güçlük çekmesi gayet normal. Gerçekçi bakış bu..! Zaten ülkemizde Kavramsal sanat adı altında sunulanların büyük bir çoğunluğu ilk başlarda özenti ile başlamış ve sonrasında ciddi şekilde etki altına girmiş, bugünlerde de sanatta ileri ülkelerde uygulanmış işlere genellikle oldukça benzer, özetle yapılmış şeylerden güçlü etkiler almış, bir tekrar sanatı şeklinde karşımıza gelmektedir. Bu kitap, Kavramsal sanat meselesine dönük Türkiye’nin gerçekçi bir yaklaşım içinde olması gerektiğine dikkat çekmek, meselenin varoluş nedenlerini açıklamaya çalışmak ve özellikle gelecek kuşakların bu yönde kendilerini konumlandırırken eleştirel ve öz eleştirel olmaları için bazı bilgi ve açıklamalarda bulunmaya çalışmaktadır. Türkçe, 16x11 cm, 80 sayfa, ISBN 978-605-2158-12-8, 80 TL (KDV’den muaftır)



BÜTÜNSEL SANAT ALGISI VE BUGÜN SANAT

BÜTÜNSEL SANAT ALGISI VE BUGÜN SANAT


Yazar: Özkan Eroğlu

Bu kitap, görsel sanatlar meselesinin “plastik filozofi” açısından dünyada geldiği son hali ortaya koyması ve yazarın tüm çalışmalarını özgün bir sonuca bağlaması açısından büyük bir önem taşıyor.
Türkiye’de sanat düşüncesi üretimi ve eleştirisi yapmak için uğraş veren Eroğlu, görsel sanatlar üzerine ulaştığı en bütünsel düşün ve eleştiri noktalarının neler olduğunu ele alıyor; çok değerli çözüm noktaları ortaya koyuyor. İki temel bölümden oluşan bu kitap, evrensel anlamda ağırlıklı olarak dünyadaki sanatın durumuna eleştiri ve öneri boyutlarıyla eğiliyor, ancak Türkiye’deki hale de yeri geldikçe net tespitlerde bulunmaktan geri durmuyor.
Bu kitap, evrensel olan üzerinden yürüyor ve yazarın son yıllarda oluşturmak için büyük çaba sarf ettiği sanat kuramı çemberinin hem büyük bir parçası, hem de düşünsel ve eleştirel çözümlerinin vardığı bir sonucun da en net hali.
Bugün tüm görsel sanat dallarının aldığı farklı şekli görmezden gelmemek gerekiyor. Bir bütünsel oluş uğrunda, her görsel sanat dalının kendi içinde tarihteki boyutundan oldukça farklı bir noktaya ulaştığını artık görüp, kabul etmek, ona göre konum almak kaçınılmaz ve bu kitap, söz konusu kabulü ve konumu alarak net şekilde öncü olma sorumluluğunu da üstleniyor.
Hemen her alanda kendini tekrar eden ve dolayısıyla yaratıcı olandan uzaklaşan insan, sonucunda bu durumundan kaynaklı tekrara dönmüş olgu ve olayların başrol oyuncusu. Bu durum göstermektedir ki bugün dünyada sanat, net şekilde tinsellikten uzaklaşmış ve içi boşalmış olmanın büyük acılarını çekiyor. Bu iç boşalmasının sanat düşünsel anlamda sıklıkla nedenlerini hem dünya, hem de ülkemizdeki sanat boyutları açısından ele alıp, masaya yatıran yazar, bu kitapta çözüme odaklanıyor, çözüme dair net açıklamasını kitabın birinci bölünde yapıyor. Sanatta ve sanatı yakından bağlayan konularda tarihte yapılan temel doğru ve yanlışların neler olduğuna da kitabın ikinci bölümünde işaret ederek, benzer doğruların gerçekleşmesi halinde başarı, benzer yanlışların tekrar etmesi durumunda da başarısızlığın kaçınılmaz olduğuna okurlarının iyice odaklanmasını, bu odaklanmaya okurun kendi düşüncelerini de katarak yaratıcı sanatı görebilmenin yolunu iyice açmasını arzuluyor ve ele aldığı bu kitabın en son amacının da bu olduğuna her fırsatta işaret ediyor...

Türkçe, 19,5x13,5 cm, 120 sayfa, ISBN 978-605-2158-11-1, 90 TL (KDV’den muaftır)





[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19]

 
 
Copyright © 2013 tekhneyayinlari.com - Sitenin yayın hakları TEKHNE YAYINLARI'NA aittir. Kaynak göstermek şartı ile alıntı yapılabilir.